Biyolojik Desülfürizasyon
Biyogaz içeriğinde ana içerik olarak metan (CH4) ve karbondioksit (CO2) bulunmaktadır. Bu ana bileşenlerin yanında hidrojen sülfür (H₂S), amonyak (NH3) azot (N2), hidrojen (H₂) ve eser miktarda diğer gazlarda yer alabilmektedir.
Biyolojik Kükürt Giderme, kükürt bakterilerinin sistemde bulunan Hidrojen Sülfürü (H2S) tüketerek uygulamada oksijen miktarının %2 üzerinde olduğu proseslerde sülfürik aside dönüştürdüğü veya %0,1 ve %1 oksijen arasında olduğu proseslerde elementel kükürde dönüştürdüğü sistemlerdir. Sistemden çıkan her iki atık üründe tekrar gübre olarak veya gübrenin zenginleştirilmesi için kullanılabilmektedir.
Giderim uygulamasında biyogaz özel dolgu malzemesi ile doldurulmuş olan kule içerisinden geçirilir. Kule içerisinde yüzeylere tutunan bakteriler Hidrojen Sülfürün (H2S) parçalanmasını sağlar ve bu reaksiyon için oksijene ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple kule içerisinde kontrollü bir şekilde oksijen verilir ve bakterileri beslemek için özel besin takviyeleri (nutrient) yapılmaktadır.
Bu uygulama ve giderim işlemine Biyolojik Kükürt Giderme veya Biyolojik Desülfürizasyon denmektedir.
Özellikle elektrik üretimi için kurulan biyogaz tesisleri, çöp, gübre, katı atık ayrıştırma tesisleri ve ayrıca koku giderimi için atık su arıtma tesislerinde kullanımı tercih edilmektedir.
Biyogaz tesislerinde biyogaz içerisinde yüksek Hidrojen Sülfür (H2S) içeriği korozif etkisi sebebiyle enerji üretilen jeneratörlere gönderilmeden önce biyogazın içeriğindeki sülfürün uygun seviyeye düşürülmesi gerekmektedir.
Biyogaz içeriğindeki Hidrojen Sülfür (H2S) oranının yüksek olması reaksiyon sonucu oluşacak olan kükürt miktarının da çok olacağı anlamına gelmekte ve kule içi dolgularda tıkanmalara sebep olabilmektedir. Bu durumun önüne geçebilmek için özel tasarlanmış olan daha çok bakteri tutunabilmesini sağlamak amacıyla yüzey alanı fazla, tıkanmalara karşı geçirgenliği yüksek ve temizlenip tekrar kullanıma uygun yüksek mukavemetli kule dolgularının teminini sağlamaktayız.
Kükürt giderim kulelerinin imalatında tamamen ithal HDPE (PE-100) plakalar kullanılmaktadır. Kulelerin tasarımları tarafımızca yapılmaktadır. Barat Endüstriyel Plastik Mühendisliği olarak imalat fabrikamızda Ø4000 mm kule çapına kadar kule imalatları gerçekleştirebilmekteyiz. Sistemde kullanılan besin takviyesi hazırlama tanklarının, dozaj sistemlerinin, havalandırma tesisatlarının imalatları yine tarafımızca yapılmakta ve sistemde kullanılan kule dolgu malzemeleri, blower, pH ölçüm sistemleri, emniyet ventilleri, fark basınç transmitterleri, eşanjör, vanalar vb. ekipmanların tedariği de yapılmaktadır.
- Biyolojik desülfirizasyon, mikroorganizmaların gücünü kullanarak hidrojen sülfür gibi zararlı gazları doğa dostu bir şekilde temizler.
- Bu sistemler, enerji santralleri, atık su arıtma tesisleri ve petrokimya tesisleri gibi birçok endüstride, emisyon kontrolünü sağlamak için kullanılır.
- Biyolojik desülfirizasyon teknolojisi, kimyasal desülfirizasyon yöntemlerine kıyasla daha düşük işletme maliyetleri ve çevresel etki sağlar.
- Biyolojik desülfirizasyon sürecinde, özel olarak seçilmiş mikroorganizmalar, sülfürü metabolize ederek zararsız yan ürünlere dönüştürür, bu da gaz çıkışını güvenli hale getirir.
- Sistemlerimiz, çeşitli boyut ve kapasite seçenekleri ile gelir, böylece farklı işletme gereksinimlerine ve kurulum alanlarına uygun çözümler sunar.
- Biyolojik desülfirizasyon çözümlerimiz, çevresel düzenlemelere uyum sağlarken, hava kalitesini iyileştirip topluma katkıda bulunur ve şirketinizin çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olur.
Sık Sorulan Sorular
Biyolojik desülfürizasyon, hidrojen sülfür (H₂S) gibi zararlı sülfür bileşenlerini biyolojik yöntemlerle ortadan kaldırmayı amaçlayan bir süreçtir. Genellikle endüstriyel işlemler sırasında oluşan sülfür gazlarını biyolojik olarak parçalayarak, çevreye olan zararlı etkileri azaltmak için kullanılır. Aşağıda, biyolojik desülfürizasyonla ilgili sık sorulan sorular ve bu soruların cevaplarını bulabilirsiniz.
Biyolojik desülfürizasyon, özel mikroorganizmaların kullanıldığı bir süreçtir. Bu mikroorganizmalar, hidrojen sülfür ve diğer sülfür bileşenlerini metabolize ederek zararsız bileşiklere dönüştürür. Tipik olarak, gaz akışı, mikroorganizmaların bulunduğu biyofiltrasyon ortamından geçirilir. Mikroorganizmalar, sülfür bileşenlerini parçalayarak temiz gaz salınımını sağlar. Bu işlem, kimyasal desülfürizasyon yöntemlerine kıyasla daha çevre dostudur ve daha az enerji gerektirir.
Biyolojik desülfürizasyonun en büyük avantajı, çevre dostu bir süreç olmasıdır. Kimyasal yöntemlerin aksine, biyolojik desülfürizasyon, kimyasal reaktanlar veya tehlikeli atıklar gerektirmez. Ayrıca, enerji tüketimi düşüktür ve operasyon maliyetleri genellikle kimyasal yöntemlerden daha düşüktür. Mikroorganizmalar doğal olarak bulunur ve sürekli yenilenebilir, bu nedenle biyolojik desülfürizasyon sürdürülebilir bir çözümdür.
Biyolojik desülfürizasyon, çeşitli endüstrilerde yaygın olarak kullanılır. Petrol ve gaz endüstrisi, atık su arıtma tesisleri, gıda işleme tesisleri ve enerji üretim tesisleri gibi endüstrilerde, hidrojen sülfür ve diğer sülfür bileşenlerini gidermek için bu yönteme başvurulur. Bu endüstrilerde biyolojik desülfürizasyon, hava kirliliğini azaltarak çevresel uyum sağlar ve işçi sağlığı ile güvenliğini korur.